"Dokunmayın no'lur değmeyin bana
Eski bir sevdaya düşmüş gibiyim
Ahu-zarım yeri göğü tutuyor
Kutsal bir ateşte pişmiş gibiyim
Varı yoğu hak yoluna verende
Çekilmez günahın yükü bedende
Canlar hû hû diye semah dönende
Sanki kanatlanmış uçmuş gibiyim
Sevdada eri de gönle ak dedim
Tutuştur bedenim beni yak dedim
Hallac-ı Mansurken En'el Hak dedim
Derimi elimli yüzmüş gibiyim"
Bir O'dur, O bir'dir.
Onun batanı, O'nun doğanıdır.
...
Manalar ölü delil yok O'na,
idrak yok, duyulur erişmez O'na,
Sahibi tektir O'nun
...
Sanki o; sanki O; sanki o
Sanki o; O'dur.
Temelleri O'nun içindedir.
O'nunla ayaktadır.
O, o değildir ve o da O değildir.
o yalnız O'dur.
Teosufizmin yani Anadolu tasavvufunun teorik temellerini atan Hallac-ı Mansur' un görüşlerini diyalog formunda anlatmaktadır. Permenides' ten Aristo' ya, Hegel' den Heidegger' e batının çözemediği varoluş sorununun çözümlendiğini göreceksiniz.
Hallac-ı Mansur
Ütopya/Kitapevi Yayınları, 190 sayfa
2002-İstanbul