Kişilik Üzerine Eskiz Denemesi
 

Bu metin şu anda tarafımdan uydurulmuş olup, kimseyi bağlamaz  ama yine kendi aklımın sınırlarına göre yazılmış olup, şunu ispatlar ki aklın bir sınırı vardır ve fakat ahmaklığın bir sınırı yoktur.
Bu metin sınır tanımayan tüm aşıklara ithaf edilir.

ÖZNEYE VEDA


Günümüzdeki haliyle ortaya çıkmış insan profili, gündüz ördüklerini gece çözen çağdaş Penilop'u hatırlatmaktadır.  Zira Penilop gündüz örselenen ve dağılan kişiliğini gece evinde toparlamaya çalışan bir arayışın izleyecisidir. Sadece bir izleyecidir çünkü artık kişilikler de kozmetik ve marketing, bir olgudur.

Konserve edilmiş sentetik sorunlar içinde sürekli rezerve travmalarla
yürüyen kişiliğin yeniden örgutlenme çabası her seferinde derin iç tepi ve yarılma ile sonuçlanır. Bu topyekün cinnet ve şizofreni halidir. Sonuçta ortaya çıkan şey hadım bir kabızlık içinde yürüyen gerizekalı sipastik bir parodidir.
 

Biz artık ereksiz ve öznesiz bir süreçte yaşıyoruz. Bu bakımdan da kendi hayat sürecimizin efendisi değiliz ve kişiliğimizin bir öznesi, yolu,
erkanı, usulu, kalbi ve merkezi yoktur. İşte modern birey budur -
rölatifleşmiş, soyutlanmış, yalnız , bencil, sinik, tek başına atılmıslık
durumu. Bugün artık sadece tüketmekten haz duyan, kişiler olarak tuvaletle mutfak arasında boru işlevi görmekteyiz. Reklam firmaları bize insan olarak değil bir unsur, tüketim unsuru olarak bakmaktadırlar.
Nedenle bir safra, paçavra, olarak yaşıyoruz yine de marketten aldığımız kendi kişiliğimizin dışkısından tiksinmekteyiz.

Bu tiksinmeyi ifade eden ;

"bu günlerde kendimi
çok kötü hissediyorum"
cümlesi ne kadar hoşumuza gider oysa.

 

 

 


 

Aşk bu safranın neresinde....